HABER KÜLTÜR-SANAT SON BASKI 

YENİ SEZONA ‘KARAMAZOV KARDEŞLER’ İLE BAŞLADIK

Adana’da 5 Ocak 2004’te “Söz Uçar Yazı Kalır” diyerek yola çıkan Son Baskı, yirmi yılı aşkın süredir çağın ruhuna tanıklık eden bir kültür ve düşünce platformu olmayı sürdürüyor. İnsan haklarına, kişisel özgürlüklere ve düşüncenin bağımsızlığına saygı duyan yayın anlayışıyla; edebiyatı, sanatı ve düşünsel üretimi aynı potada buluşturan Son Baskı, sadece yazılı içerikleriyle değil, kurduğu dostluklar ve paylaşımlarla da kent kültürüne değer katıyor. Bu üretim geleneğinin en güzel yansımalarından biri ise Son Baskı Kitap Kulübü… Yaklaşık üç yıldır Adana’da yaşayan yazarlar, öğretmenler, akademisyenler, sosyal bilimciler ve edebiyat tutkunları, belirli aralıklarla bir…

Devamını Oku
HABER 

İLELEBET PAYİDAR: CUMHURİYET’İN 102’NCİ YILI

“Benim en büyük eserim, Türkiye Cumhuriyeti’dir.” Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözü, bir asrı aşan bir ideali, bir halkın kendi kaderini tayin etme iradesini özetliyor. 102 yıl önce bugün, 29 Ekim 1923’te ilan edilen Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim biçiminin değil; çağdaş, özgür ve eşit bir toplum idealinin adı oldu. Cumhuriyet, bu topraklarda yeniden doğuşun, küllerinden ayağa kalkışın hikâyesidir. 19 Mayıs’ta yakılan ateşin 29 Ekim’de meşaleye dönüştüğü bir aydınlanma destanı… BİR MİLLETİN KENDİ KADERİNİ YAZDIĞI GÜN Kurtuluş Savaşı’nın ardından, emperyalizmin zincirlerini kıran bir milletin önünde yeni bir soru vardı: “Şimdi nasıl…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT YAŞAM 

SORUMLULUK GÜZEL BİR GÖMLEKTİR

“Ölene kadar sorumlusun gönül bağı kurduğun her şeyden.” der tilki, ‘Küçük Prens’te. Baktığımız, gördüğümüz, yakınımızda veya uzağımızda olan her şeyden… Bir cennette yaşıyoruz. Onca olan bitene rağmen, güzelliğini yitirmeyen bir cennet burası… Bu ülke… Mavisi, yeşili, çayı, kahvesi, sohbeti, gülen yüzü… Ne olursa olsun, her ne kadar bozmaya çalışsalar da, yıllara meydan okuyan taşlar misali dimdik duruyor. Taşlar, antik kentlerin süsüdür. Kimine göre sadece taş, kimine göre ötedir. Antik kentleri kitaplara benzetirim. Kapısından içeri girer girmez hayal gücümü tetikler o antik kentler. Bir kitabı okurken şehir şehir dolaşmak; savaşın içindeki…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT 

SOĞUK AMA DERİN BİR ANLATI DÜNYASI: İSKANDİNAV SİNEMASI

İskandinavya, dünyadaki en soğuk yerlerden biri, bunu herkes bilir. Bu soğukluk, bu coğrafyanın sinemasına da yansımıştır. Fakat bu filmler izlediğinizde ne kadar soğuk, gerilim dolu ve sessiz görünse de aynı ölçüde derin ve psikolojik çözümlemelerin hâkim olduğu bir anlatı evreni sunar size. İsveç, Norveç, Danimarka, Finlandiya ve İzlanda’dan çıkan filmler; minimalizm, doğal ışık kullanımı, insan-doğa ilişkisi ve karakterlerin iç dünyalarına odaklanan anlatı tarzlarıyla dikkat çeker. İskandinav sinemasının temelinde insan doğasına dair evrensel sorular ve modern toplumun çatışmaları yatar. Bu yazıda, İskandinav sinemasının genel özelliklerini, tarihsel gelişimini ve önemli yönetmenlerini/filmlerini ele…

Devamını Oku
POLİTİKA 

AYDINLIK BİR GELECEĞİ KUCAKLAMAYA HAZIR MIYIZ?

Acaba cumhuriyet tarihinin hangi döneminde bu kadar çok kadın ve çocuk katledildi? Bu kadar çok iş cinayeti hangi zaman aralığında yaşandı? Son 20 yılda ne oldu da iş cinayetlerinin zirvesini gördük? Katil patronların kâr hırsı yüzünden adına iş kazası dedikleri cinayetlerde Avrupa birincisi ve dünya üçüncüsü olduk. Ne kadar yoksullaştık, farkındayız, değil mi? Artık babalar ceketini satıp çocuk okutacak durumda da değil. Eğitimden hızlı bir kopuş var. Kiminin imkânı yok okumak için, kimi okumuş ama 20 yıldır atanamayan öğretmeni markette kasiyerlik, pazarda domates satarken görünce yitiriyor umudunu, vazgeçiyor okumaktan. İşsizler…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT 

GÜRÜLTÜDEN MELODİYE: ‘METALLICA’ VE ÇAĞIMIZIN YANKISI

Yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren müziğin bir endüstri haline geldiği görülür. Dünyada olan bitenin yankısının ilk duyulduğu sahalardan biri olan müzik, bir yandan bu endüstri tarafından şekillendirilirken diğer yandan kendi özgür yolunu bulmaya çalışır. 1950’lerle birlikte savaşlardan yorulan gençlerin sesi olan ve Johnny Cash, Bob Dylan, Joan Baez gibi yıldızlara ev sahipliği yapan müzik dünyası, 60’lı yıllarla birlikte iyice popüler hale gelen grup müziğiyle yeni bir dönemece girer. Beatles ve Rolling Stones’un başı çektiği bu müzik; Jefferson Airplane, The Doors ve Pink Floyd gibi gruplarla kendini Deep Purple, Queen, Led…

Devamını Oku
YAŞAM 

PAZAR SABAHI, ÇINAR ALTINDA ÇAY VE HUZUR

Adana’ya yolu düşenlere mütevazı bir pazar sabahı önerisi… Adana’da olduğum zamanlarda, mücbir bir sebebim yoksa pazar sabahları Kazancılar’a ciğere giderim. Son yılların moda deyimiyle söyleyecek olursam, bu benim “pazar rutinim” oldu. Saat altı-yedi gibi orada olur, duruma göre bir saat ya da daha fazla oturur, ciğerimi yer, rakımı içer, haftanın stresini atar, yeni haftanın moralini depolarım. Sonraki durak ise Ziyapaşa Parkı’ndaki efsane çaycı Orhan’dır. Çınarların altında oraya buraya dağıtılmış eski taburelerden birine ilişip bir yandan çayımı içer, bir yandan da oradaki insanları izlerim. * * * Birbirinden çok farklı insanlar…

Devamını Oku
ÖYKÜ 

ÖLDÜKTEN SONRA BEŞ DAKİKA DA OLSA KONUŞALIM SENİNLE

Dün sabahtan öğlene kadar oturdum suya karşı. Seni düşündüm. Hani çok sevdiğimiz ve her zaman gittiğimiz o göl kenarındaydım. Ördeklerin yüzüşlerini izlerken hafif serin ve sessiz bir havada uzun uzun var olmuştuk o gün. Güzel kokuyordu hava, güzel kokuyordu su, güzel kokuyordu gözlerin. Bir sen vardın, bir ben, bir de dünya şöyle masmavisinden. Çok lezzetliydi konuşmak, dinlemek ve susmak. Nefes almak. Şimdilerde göl çok çekilmiş. Su ilk defa o kadar az göründü gözüme. Ördekler ileride bir yerde toplu toplu duruyorlardı. Hâlbuki eskiden yüzecek çok su vardı orada. İşte bu yüzden,…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT 

HAKİKATİN PEŞİNDEKİ HUZURSUZ RUHLAR: ‘GÜNDÜZ APOLLON GECE ATHENA’

Kurduğu fantastik hikâye evreniyle merak duygumuzu diri tutan ‘Gündüz Apollon Gece Athena’, güçlü politik sorgularıyla izleyiciyi bir anda gerçekliğe fırlatıyor. Arafta kalmış hayaletlerin dünyaya ulaşan adalet çığlığı, fanteziyle gerçeklik arasındaki fay hattında köprü kurmayı başarıyor. Bu dünyada adalete erişememiş huzursuz ruhlar, bilinçdışının derin dehlizlerini aşarak Defne karakteri özelinde toplumsal vicdanın da metaforuna dönüşüyor. Fantezi, bu filmde bir kaçış değil; tam tersine, görünmeyen gerçekliğe giden patikanın kendisi. Hayaletler, bastırılmış geçmişin ve suskunluğun temsilcisi olarak, toplumsal belleğin karanlıkta kalan yüzünü görünür kılıyor. Emine Yıldırım’ın yazıp yönettiği ‘Gündüz Apollon Gece Athena’, mitolojiden aldığı…

Devamını Oku
HABER 

NOBEL HAFTASINDA TÜRKİYE’Yİ DÜŞÜNMEK: DARON ACEMOĞLU, AZİZ SANCAR, ORHAN PAMUK…

2025 Nobel Ödülleri’nin açıklandığı bugünlerde, dünya yeniden bilimin, sanatın ve düşüncenin evrensel yankısına kulak kesiliyor. Geçen sene, 2024 Nobel Ekonomi Ödülü’nün Daron Acemoğlu’na verilmesiyle Türkiye, bir kez daha dünya sahnesinde anılmıştı. Nobel haftasının yarattığı bu evrensel yankı, Türkiye’nin geçmişte sahneye çıkan isimlerini yeniden gündeme getiriyor. Bu haber, yalnızca üç bireyin başarı hikâyesini değil, aynı zamanda bir ülkenin düşünsel ve yaratıcı potansiyelini de anlatıyor. Ekonomide, bilimde ve edebiyatta… Üç ayrı disiplinden yükselen bu sesler, aslında Türkiye’nin dünyaya anlattığı hikâyenin farklı dillerini oluşturuyor. Türkiye’nin Nobel sahnesindeki üç ismi – Daron Acemoğlu, Aziz…

Devamını Oku