ŞİİR 

ÇUL

Basiretin bağlandığında İğne yastığın mı olacağım? İşaret parmağımı dilime değdirip Topladım kırıntılarını Cümbür cemaat suya indiği geyiklerin Çul dediğinden.   O elmaları ben taşladım lafı açılmışken Kestin kökünden sen de yazıdaki cevizleri Ortada buluştuk sonra Karlı nisanlarda yetiştirdiğin soğuk vuran bostanlarında senin İneklerini yaydım çiğdem bitmez koyaklarda Dövdüğün katırlara çiçekli iğde dalları, kuru kılçıklar Sen köpeğinin eniklerini götürüp çağıllara gömdün Ömrün dikiş tutmaz Bu yüzdendir düşürmedin Kel buğday harmanlarında Yarık parmaklarından o paslı çuvaldızı.   Eğeni kaybettin üstecelik dişinin kamaşmasında Sabah dört uyandırmalarına müteakip Ama bil bakalım aylardan haziran değil…

Devamını Oku
ŞİİR 

BİR GARİP GENESIS

– Ⅰ. BİR GARİP GENESIS ya da bizim köyün genesisi –   Bu palmiyeleri buraya Osman koydu Üstüne de palmiye yazan oydu hatta Bir akşam bir yel değer de Yağmurdan kuşkulanırız diye yaptı zahir.   Az ötedeki arkların çukurunu kazarken yanındaydım Nazmi’nin Ağzında tütünü ve çemirlenmiş paçalarıyla Bir susuzluk beklediği Çapayı tutuşundan belliydi Sonra bilumum gıdayı da toprağa onun koyduğu söylenir.   Otoyol kenarlarındaki silolar İsmail’in işiymiş Öyle dedilerdi bir horoz dövüşü molasında Eli değmişken elektrik direkleri, bujiler, şanzımanlar Dip koçanlı yolcu biletleri… Tohumları işlemeye götürürken Kalbinin teklediği rivayet edilir.…

Devamını Oku