ÇUL
Basiretin bağlandığında İğne yastığın mı olacağım? İşaret parmağımı dilime değdirip Topladım kırıntılarını Cümbür cemaat suya indiği geyiklerin Çul dediğinden. O elmaları ben taşladım lafı açılmışken Kestin kökünden sen de yazıdaki cevizleri Ortada buluştuk sonra Karlı nisanlarda yetiştirdiğin soğuk vuran bostanlarında senin İneklerini yaydım çiğdem bitmez koyaklarda Dövdüğün katırlara çiçekli iğde dalları, kuru kılçıklar Sen köpeğinin eniklerini götürüp çağıllara gömdün Ömrün dikiş tutmaz Bu yüzdendir düşürmedin Kel buğday harmanlarında Yarık parmaklarından o paslı çuvaldızı. Eğeni kaybettin üstecelik dişinin kamaşmasında Sabah dört uyandırmalarına müteakip Ama bil bakalım aylardan haziran değil…
Devamını Oku