ÇALMAYAN VAR MI?
Ne Refik Halit Karay’ın ‘Memleket Hikâyeleri’, ne Çetin Altan’ın ‘Viski’si, ne Aziz Nesin’in ‘Büyük Grev’i, ne Tarık Buğra’nın ‘Küçük Ağa’sı, ne Orhan Kemal’in ‘Murtaza’sı, ne Fakir Bayburt’un ‘Keklik’i, ne Sabahattin Ali’nin ‘Kağnı’sı, ne Yaşar Kemal’in ‘İnce Memed’i, ne Şevket Süreyya’nın ‘Suyu Arayan Adam’ı, ne Doğan Avcıoğlu’nun ve İsmail Cem’in tahlilleri… Hiçbiri bu ülkenin son 100 yılını özetleyemez, o pazarcının sözleri gibi. Şöyle diyordu pazarcı: “Çalmış, ne çalmış? Çalmayan mı var? Hepimiz çalıyoruz.” “Çalmayan mı var?” tespiti yeni değil, çok eskiden beri her kasabada, her vilayette söylenirdi de. Pazarcı, “Hepimiz çalıyoruz”…
Devamını Oku